NİYE?

Cumhur Deniz’imin düzenli bir hayatı,  yaptığı bir spor aktivitesi vardı. Hem de tutkuyla yaptığı bir spor. Ortaokuldan mezun 👨‍🎓 olduğu yıl yaz tatilinde başlamıştı o çok sevdiği tenis 🎾 e. Hatta Antalya’ya gittiğimiz otelde tenis hocası vardı. Özel ders aldı orada da bir hafta.Tabii dönünce de tatil öncesinde yaptığı gibi tenis kursuna devam etti. Okullar açılınca da tenisi bırakmadı. Deneyimi arttıkça ve büyüdükçe tenis raketlerini yeniledi. Çok güzel tenis ayakkabı ve şortları aldı. Zaman içinde uygun gördüğü tenis turnuvalarına da katılmayı ihmal etmedi. Bir turnuva İçin hocası ve arkadaşları ile birlikte Bursa’ya gitmişlerdi de, çok mutlu dönmüştü. Özellikle üç genç aynı odayı paylaşınca odanın  halinden ve yaptıkları muhabbetlerden büyük keyif almıştı. Oysa biz tenisçileri otogardan yolcu edince ilk uzun süreli ayrılığımız diye epeyce hüzünlenmiştik. Bilemezdik bizi temelli bırakıp sonsuzluğa gideceğini😢😪. Tenis can parçamın vazgeçilmezleri arasında yerini almıştı. Biz de oğluma destek veriyorduk. Hatta İstanbul’daki TEB BNP Paribas İstanbul Cup Turnuvası’na izleyici olarak birlikte gittik.Turnuvada ünlü tenisçileri izleme fırsatı bulduk ve oğlum büyük bir zevkle izledi. Federer’in şampiyonluğunu izlemekse ayrı bir keyif olmuştu özellikle oğlumuz için. Tenis turnuvalarını gösteren televizyon kanallarına da üye olduk. Ünlü tenisçilerin adlarını da oğlum sayesinde öğrendik. (Nadal, Sharapova, Jokoviç, Federer...) Üstelik hiç sigara içmedi ve alkol kullanmadı. Bana bir gün : “Anne, eğer sen sigara içseydin ben de başlardım. Çünkü öncelikle seni örnek alıyorum.” dedi❤️. Ağırlıklı olarak evde pişen ve büyük özenle hazırlanan, içine yağ olarak sadece zeytinyağı katılan ev yemeklerini yedi: Kola da hiç içmedi. Çünkü eve içecek olarak cola alınmadığı için alışmamıştı bu içeceğe. Dahası ortaokul bitinceye kadar  vücudunda Demir eksikliği olmasın diye ülkemizde hemen herkesin içtiği siyah çayı da içmedi. Yoğurt evde mayalanır. Kasım  ayından itibaren domates 🍅 eve alınmazdı. Sera sebze 🌽 alınmaz, her şey mevsiminde tüketilmeye özen gösterilirdi. Kışın yenecek kahvaltılık soslar yazdan hazırlanarak konserve  yapılırdı. Üniversite sınavına girdiği yıl bu kahvaltılıklardan biraz fazla hazırladım ki, şehir dışına giderse birlikte götürür diye. Hep pozitif olan ve çevresine o güzel enerjisini yansıtan, iyi eğitimli, ailevi  sorunu olmayan, saygısı ve  sevgisi ile çevresindeki insanların takdirini kazanmış, bir o kadar da  derslerinde başarılı bir gencin, aniden ortaya çıkan ve üç milyonda bir görülen bir  illet hastalığa yakalanarak, altı ay 🌓 içinde bu dünyadan istemeden göçüp gideceğini nereden bilecektik?Ben ve babası da elbette böylesi bir hastalığı aklımızın ucundan geçirmezdik. Ümitleriniz çiçek 🌹 açsın. Sevgiyle kalın.                          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

ÖZLEDİM