SEVGİLİ KAHVE

"Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var" Kahve, bizim için ne kadar güzel bir içecek değil mi? Kahveyi bir dostla yudumlarken, yanına bir parça da tadımlık çikolata eklemeden olmaz. Sonra da muhabbetin en lezzetlisi ortaya çıkmaz mı? İşte bu noktada kahve, kişiler arasında kolay kolay bitmeyecek dostluklar inşa eder. Kişilerin diyaloglarını güçlendirmesinde zarif bir içecek olarak bağ kurar. Hatta küslerin barışmasında da bir fincan kahve yeni başlangıçlar oluşturur. Dinlendiriyor, dinçleştiriyor, konsantrasyonu artırıyor, günümüzün en büyük hastalıklarından olan alzhaimer ve kanser riskini azaltıyor. Ülkemizin de kahve ile tanışması XVI.yüzyılın ilk yarısında olmuş. İşte o gün bu gündür çok özel bir içecek haline gelmeye başlamış. Özellikle son yıllarda kahve, gençler arasında çok daha fazla kabül gördü. İnanın, kahvenin benim için de çok çok özel anlamı var. Ben kahve içmeyi çok seviyorum. Ama çok sevgili oğlum da benden daha fazla kahve tutkunuydu. Onun sayesinde de kahve hakkında,özellikle de filtre kahve konusunda epeyce bilgi sahibi oldum. Ve ben eminim, oğlum Edirne'yi bugün daha çok sevecekti, ya da bizi yukarılarda bir yerlerden gördüğü için daha çok seviyordur. Çünkü üç yıldan beri ilk defa bu şehre bugün ve dün sevgiyle baktım. Oğlum kokuyordu sanki Edirne'de her yer. Bu hafta sonu şehrimizde Edirne Valiliği'nin organizasyonu ile ilk defa "Kahve ve Çikolata Festivali" düzenlendi. Ama bu festival öyle güzel organize edilmişti ki; hem kahvenin ve çikolatanın farklı çeşitlerini tatma imkanı bulduk, hem de kahve ve çikolata konusunda eğitimler, workshoplar, söyleşiler işin duayenleri tarafından düzenlendi. Çünkü şehir dışından bu konuda yetkin insanlar Edirne'ye geldiler. Ayrıca konserler verildi,halk dansları toplulukları güzel ülkemin farklı bölgelerinden nefis ezgilerle doyumsuz anlar yaşattılar. Genç müzik toplulukları verdikleri konserlerle seslerini duyurma imkanı buldular.Oluşturulan kitap kafelerde söyleşiler yapıldı. Üstelik "Kurgusal Resim Atölyeleri " ile genç ressamların ve ressam adaylarının kendilerini ifade etmeleri sağlandı. Yaptıkları yağlı boya çalışmaları ile de satış yaparak küçük te olsa bir kazanç sağladılar.Fotoğraf sanatçıları da bu doyumsuz anları ölümsüzleştirdi. Ayrıca Kadın Kooperatifleri el emeği erişteleri, reçelleri, enfes yağlı turşularını, köylerinde odun ateşinde pişirdikleri mis gibi kokan köy ekmeklerini, ev yapımı tarhanaları satma imkanı buldular. Biz de Edirne Şehir Gönüllüleri Vakfı çatısı altında, yaptığımız satışlarla "Cumhur Deniz Uysal Kanser Destek Merkezi" ne yapabildiğimiz kadar gelir sağladık. Kahve, çikolata, güzel sanatlar, yöresel tatlar ve halk, burada muazzam bir birliktelik ve uyum içinde kendilerini ifade ederek, herkesin keyif aldığı ve turizm açısından müthiş değerli bir hafta sonu etkinliği yaşadı Edirne. Başta Sayın Valimiz Ekrem Canalp, Hanımefendi Dr.Ayten Canalp, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk olmak üzere, bu festivalin organizasyonu ve sunumunda emeği geçen herkese ayrı ayrı şahsım ve sonsuzluktan bizi gören Sevgili oğlum Cumhur Deniz Uysal adına teşekkür ederim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

NİYE?

ÖZLEDİM