EGOSANTRİZİM

Çocukluğumda tanıdığım bir komşu teyze vardı. Kimin sorunu olsa bu teyzeye koşar, derdini anlatır ve rehabilite olmuş bir şekilde yanından ayrılırdı. Yıllarca merak ettim bu komşu teyze hiç derdini kimseyle paylaşır mı, ya da derdi var mı, üzülür mü diye. Ama sonradan öğrendim, bu kadıncağızın eşi Kıbrıs Barış Harekatında şehit olan bir binbaşıymış ve iki çocuğunu tek başına büyütmek mecburiyetinde kalmış. Bugün komşu teyzeyi bir kez daha saygı ve rahmetle andım. Bazı insanlar yaşadığı olumsuzlukları çevreye pek yansıtmaz. Dışarıya karşı her şey yolundaymış gibi bir tavır sergiler. Sonra da benim çocukluğumda düşündüğüm gibi mutluluk görüntüsü ile, acaba hiç sorunu yok mu dedirtir. İnsanlar iletişimde farklı diller ya da ifadeler kullanırlar. Ama bazen aynı dili ve duyguları paylaştığınızı düşündüğünüz kişilerle iletişiminizin akıcı ve bir o kadar da besleyici olduğunu düşünürsünüz değil mi? Maalesef bu her zaman mümkün görünmüyor. Koşullarınızın çok benzer olduğunu bildiğiniz biriyle olan görüşmeniz sonrasında bütün enerjinizin bittiğini fark ettiniz mi hiç ? Sonrasında da, neden görüştüm diye kendi kendinize kızdınız mı? İnanın kimsenin hayatı güllük gülistanlık değil. Üstelik bazı insanların hiç değil. Ama "ben merkezli" (egosantrizm) insanlar dünyanın bütün dertlerini sırtlarında taşıdıklarını sanırlar. İşte bu insanlar bazılarımızın hayatında belki de defalarca tahribat yaratmışlardır. Sanırım bu tür kişiler hem benciller hemde empati yoksunu insanlar. Öte yandan bazı kişiler de sıkıntılarını kendi iç dünyalarında yaşar, çevrelerindeki insanlarda motivasyon düşüklüğü yaratmazlar. İşte bu son söylediğim insanlar da diğerleri tarafından daima sömürülmeye mahkumdurlar. Karşınızdaki insanın da sorunları olabileceğini düşünüp ve kendinizi iyileştirmek adına karşı tarafın enerjisini yutmamak gerekir diye düşünüyorum. Bir arkadaşımdan duymuştum, "herkes kendi dağını içinde barındırır"diye. Ne kadar anlamlı bir ifade. Bencil ve sürekli kendisi konuşup karşı tarafı yoran insanlardan olmak kolay. İyi niyetli ve yardım sever kişiler aptal olduklarından değil, nezaketlerinden karşıdaki insanın art niyetini yüzlerine vurmazlar. Karşısındaki insana değer verip, dinleyip çözüm üretmeye çalıştığı için kendi kendisinden ÖZÜR dilemek zorunda kalan insanların var olduğuna inanıyorum. Özverili olmanın dozunu ayarlayabilmekte, zamanla kendinize duyduğunuz saygının sonucunda ortaya çıkıyor. Ne güzel bir meziyet; kırmadan dökmeden hatta incitmeden sevebilmek ve saygı duymak. Sevgiyle kalın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

NİYE?

ÖZLEDİM