GÜZEL KADIN

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre 2020 yılında dünyada kansere yakalanan insan sayısı 19,8 milyon iken, bu hastalıktan aynı yıl içinde ölenlerin sayısı ise 10,1 milyon. Daha önceki yıllarda akciğer kanserine yakalanan insan sayısı birinci sırada yer alırken, bir kaç yıldan beri meme kanserine yakalanan kişi sayısı artarak birinci sırayı meme kanseri almıştır. Şimdi şu ilk cümleme baktığımızda bize sadece birer istatistik gibi gelse de, bu istatistiğin arkasındaki yıkılan ümitlerin, hayallerin, avuçlarının arasından kayıp giden hayatların da istatistiğini yapabilir miyiz dersiniz? Bir çok insan uzun vadeli olmasa bile en azından yarın için plan yapar değil mi? İşte böyle bir durumda yaptığınız gelecek veya yarın planının hiç bir anlamı olmadığını bütün benliğinizle hissedersiniz. Yaklaşık üç yıldan beri tanıdığım bir abla var. Çevresine pozitif enerjisini dağıtır, insanlarla hep iyi ve güzel konuşur. Biz de arkadaşlarla kendisine "Güzel Kadın" deriz. Esprileri hepimizi güldürür ve insanları kırmamaya özen gösterir,çok sempatiktir. Kimbilir o esprilerin ve güler yüzünün ardında ne büyük yaşanmışlıklar, belki de acılar vardır. Bir ay önceydi sanırım, bana: "Bak Aynur'um, bundan sonra festivallerde Cumhur Deniz Uysal Kanser Destek Merkezi için stant açtığınızda bana da haber ver, gelip sana yardım edeceğim. Bu konuda başka ne yaparsan da senin yanında olacağım" dedi. Yaptığımız çalışmaların anlamlı olduğunu ifade etti ayrıca. Ben de bu olumlu desteğe inandığımı ve memnun olduğumu söyledim. Anlattığım kadarıyla da gerçekten de "Güzel Kadın" değil mi? Güzelliği ölçülendirmeye kalktığımızda, bu ablamız da en ön sıralarda yer almıyor mu? Kalbi güzel olanın zaten dış görüntüsü de karşısındaki kişi için çok güzeldir. Derken bu ablamız doktora göğüs ağrısı şikayetiyle gittiğinde, yapılan muayene ve tetkikler neticesinde kendisine meme CA (yani meme kanseri) teşhisi konuldu. İkinci evreymiş. En kısa zamanda da ameliyat olacağını söyledi. Günümüzde kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türü. Yani sekiz kadından biri meme kanserine yakalanıyor. Tabii diğer kanser türlerinde olduğu gibi bunda da erken teşhis çok önemli. Ayrıca genetik yatkınlık olup olmaması da önemli noktalardan biri. Eğer öyle bir şey söz konusu ise, genç yaşta bu hastalığa yakalanma olasılığını arttırıyor. Ama bizim " Güzel Kadın" ablamız yeterince genç olmadığı için sanırım bu olasılıktan kurtuluyor. Ayrıca kanserin ortaya çıkmasında beslenmeden çevresel koşullara kadar uzanan bir dizi etken söz konusu. Biliyorum bir çok insan için önemli olmayabilir, ya da niye bunu yazdı gibi soruları sıralayabilir. Ancak bu ablayı telefonla aramaya şu anda cesaret edemedim. Çünkü mesajlaşmalarımızda, o insandaki hüznü ve yıkılmışlığı sonuna kadar hissettim. Eğer telefonla görüşseydik de ikimiz de karşılıklı hüngür hüngür ağlayacaktık, emindim. O nedenle şimdilik sadece yazışma yapmayı tercih ettim. Çünkü benim de O ablanın hastalığını kabullenmem gerekecek önce,tıpkı kendisinin de kabullenme süreci yaşaması gibi. Her şeyden önce bu hastalığın adı itici ve korkutucu geliyor. Ama benim bu konuda oldukça travmatik bir geçmişimin olması, karşımdaki kişiyi çok iyi anlamama neden oluyor. Bu gibi durumlarda travmatik geçmişim beynimin içinde, gözümün önünde tüm detaylarıyla yeniden canlanıyor. Pozitif enerjileri ve dualarımızı gönderiyorum, bütün hastalarımız ve sevgili ablamız (Güzel Kadın) için. İnşallah iyi haberler alırız. İyileşeciğine inanıyorum. Sağlıklı günlerde yeniden görüşeceğiz...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

NİYE?

ÖZLEDİM