KARLI YOL(Mini bir hikaye)

Çocuk uzunca yolu yavaş yavaş yürüdü.Kar yağmıştı her yere, keyfini çıkarıyordu kendince, pamuk gibi yumuşak değildi belki ama bembeyazdı, tertemizdi her yer.Onu bekleyen her şeyi unutmuştu.Belkide aklına güzellikler dışında başka bir şey gelsin istemiyordu. Çocuk bu ya,hayallerine müdahele edilir mi,büyükler bilir mi çocuk gibi düşünmeyi,yada yolda yürümeyi?...Bembeyaz hava yavaş yavaş kararsa da etrafına aydınlık veriyor geceyi de aydınlatıyordu. Çocuk düşündü;"belki benim de geleceğim etrafıma aydınlık verecek, karanlık var olsa da" diye.Kimse anlamış mıdır acaba ne düşündüğünü ? Büyüyecekti çocuk, ancak hayalleride izin verildiği ölçüde büyüyecekti. Hayal kurmak değil, hayali büyütmek o kadar kolay değildi. Farkında mıydı bilinmez ama deli sorular içinde, yol sanki bitmek bilmiyordu. Bu büyükler bizim gibi düşünebilir mi acaba diye düşünürken; yolun büyük bölümünü tamamlamıştı. Tuhaflıkları olsa da yolun sonundaki bekleyeni, kendine daha yakın buluyordu. Sonra yine düşündü "büyükler çokk büyüyünce bizi daha iyi mi anlıyorlar, yada seviyorlar acaba" diye.Yolun sonunda dönerken yanağına bir buse konduruluyor ve başı okşanıp, minik bir harçlıkla gönderliyordu. Her akşam bu yolu geliyor, sonrada dönüyordu. Yaz günü gelmesi neyse de ,kar yağdığı zamanlarda yollar daha sakin, hava soğuk ve akşam daha erken oluyordu.İşte bu vakitlerde geriye dönerken bir tedirginlik duyuyordu. Yok yok köpeklerden hiç korkmazdı,ama havanın kararması bir tuhaflık yaratıyordu içinde. Böyle düşünerek yürüdüğü yolun sonunda o masmavi kapının önüne geldi ve kapı tokmağını bütün gücüyle vurdu,bekledi bekledi,ses duymayınca yeniden tokmağı var gücüyle kapıyla bir kez daha buluşturdu,biraz daha bekledi ama ses yine gelmedi.Bir tuhaflık vardı. Karlı ve uzun yolu biraz heyecanla koşarken, yeniden düşünmeye başladı.Anlam veremedi çocuk, kapının açılmamasına.Hiç böyle olmamıştı hatta ikinci vuruşa gerek kalmadan kapı açılırdı. Nereden bilecekti bir daha her akşam geldiği yola gelemeyeceğini.Heyecandan elindeki poşeti de orada unutmuş koşuyordu.Düşünemezdi babaannesinin sonsuz uykuya daldığını.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

NİYE?

ÖZLEDİM