HAYATIMIZI İSTİYORUZ

Bazı şeyleri kaybettiğinizde geri almanız mümkün olmaz. Örneğin bir insanın dostluğunu, sevgisini, vatan toprağını ya da topraktan elde ettiğiniz verimi, sağlıklı ve temiz havayı, sonsuzluğa gönderdiğiniz sizin için çok değerli bir kişiyi veya hayvanı diye sıralamaya devam edebiliriz. Ancak vatan toprağı sadece birileri tarafından zorla alınınca kaybedilmez. Eğer o toprağa üretim anlamında gereken hassasiyeti göstermiyorsanız, o zaman da bir anlamda kaybetmeye başlıyorsunuz demektir. Çünkü toprak hem insan hayatında hem de Devlet hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Bahar mevsimi geldi ve bizler ayrı bir heyecan ve huzur hissetmeye başladık. Gerçi mevsimler de şaşırdı, ekolojik denge bozuldu. Bunun yegane suçlusu da biz insanlarız. Herşeyde hazırcılığa ve kolaya kaçmaya çalıştık. Sebzelerimizi hibrit fidelerden elde etmeye başladık. Sonra o ektiğimiz sebze fidelerini de %100 kimyasal maddeden ütetilmiş zehirli tarım ilaçları ile korumaya çalıştık ve yine %100 kimyasal içeren gübreler dökerek bir an önce büyümesini ve verimli hale gelmesini sağladık. Üretilen ürünlerin eski lezzeti ve sağlığa faydası da kalmadı ama çok iri, parlak ve düzgün şekillere bürünerek albenileri arttı Neyse ki artık insanlar bu konuda duyarlı olmaya başladı da hibrit bitkilerin zararını fark edip ata tohuma dönüş hızlandı. Bu kapsamda Edirne'de, bizim de içinde yer aldığımız ata tohum takas grubu kuruldu. Selçuk Yıldırım Bey başta olmak üzere, üç yıldan beri gerçekten büyük emekler verilerek ihtiyacı ve ilgisi olan herkese ulaşılmaya çalışıldı. Bu hafta sonu da Edirne Kent Ormanında, Belediyemiz tarafından bu yıl ikincisi yapılan "Tohum Takas Şenliği" düzenlendi. Gerçekten görülmeye değer bir etkinlikti. Üstelik havanın soğuk olmasına rağmen katılım çok iyiydi. Tohumlar Edirne Belediyesi tarafından ücretsiz dağıtıldı. Hatta tohumların fide haline getirilme aşamasında ihtiyaç duyulan viyoller ve toprak ta ücretsiz dağıtıldı. Bir de tadımlık boza ve üzüm suyu ikramı da içimizi ısıtan minik ikramlar ortama samimiyet katmıştı. Ayrıca farklı Belediyelerin de bu etkinliğe katılması, görülmeye değer bir destek olarak hafızalarımıza kazındı. Bu anlamda başta Sayın Belediye Başkanımız Recep Gürkan olmak üzere emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Umarım toprağıyla, suyuyla, soluduğumuz havasıyla ve içtiğimiz suyuyla daha yaşanabilir bir Edirne, Türkiye ve dünyaya en kısa zamanda kavuşuruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

NİYE?

ÖZLEDİM