BAŞLANGIÇ

Hergün yeni bir başlangıçtır, ama aynı zamanda yeni bir sınavdır da. Soruların nereden geleceğini bilemeyiz, üstelik kopya da çekemeyiz. Hayat denen yolumuz adım adım tükenirken, her farklı dönemeçte sanki yeniden başlıyoruz duygusuna kapılıp, kalıcı olduğumuzu sanırız. Oysa farklı dönemeçleri başarıyla geçsek te sonuç değişmeyecek ve hepimiz sıralı ya da sırasız aynı istasyona gelip, orada ineceğiz. Asıl mesele, zamanını bilemiyoruz. Herşeye rağmen hayata tutunabilmek için birşeyler yapıyor, üretiyor ve zamanımızı doldurmaya çalışıyoruz. Takipçilerim beni bilir, yazılarımın sonunu genelde sevgi içeren dileklerle tamamlamaya çalışırım. Yine bildiğiniz gibi ben de çok zor sınavlara tabi oldum bu hayat yolculuğunda. Ama insanlara karşı iyi davranmayı, çözüm olmayı herşeye rağmen ilke edindim. Bugün mektup diyebileceğim bir yazı ulaştı. Diyor ki: "Amerika'dan uçakla Türkiye'ye bugün geldim. Dokuz saat süren uçak yolculuğumda uzun uzun düşündüm. Hayatımın tamamı film şeridi gibi gözümün önünden aktı. Oradaki doktorum: "Kanser her tarafını sarmış, beş ay ya da en fazla altı ay ömrün kaldı, istediğin gibi değerlendir." dedi. Bu sırrım gizli kalsın, en yakınlarıma söyleyemedim." diye yazıyor. Kendimce bir kaç destek sözü yazmaya çalıştım ama... Biliyorum gelişimiz kendi irademizle olmadığı gibi, gidişimiz de bizim irademiz dışında gerçekleşecek ve "Gidecek misin?" diye kimse sormayacak. Yalnız geldiğimiz gibi öyle de gideceğiz. Çok insana ihtiyacımız olmayacak. Her veda bir ayrılık ve özlemdir aslında. Bu yazıyı okuyunca, çok geç olmadan telefonunuzu kapatın ve lütfen sevdiğiniz insanlara sarılın, bir fincan kahve ya da bir bardak çay eşliğinde sevdiğiniz kişi yada kişilerle doyasıya sohbet edip, sevgiyle bakan gözlerini hafızanızın derinliklerine kaydedin ki bir daha hiç silinmesin. Biliyorsunuz bazı anları bir daha geri getirme olanağımız yok. Sevgiyle kalın güzel insanlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

NİYE?

ÖZLEDİM