DÜRÜSTLÜK MÜ ?

İyi koşullarda ve maddi açıdan rahat bir hayatı sanırım her insan ister, hakkıdır da. Ancak bu hayatı elde edebilmek için iyi bir eğitim veya çok fazla çalışmak gerekir. Ya da daha kolay bir çözüm elde etmek isteyen kişi de gayri meşru yollara baş vurabilir. Gayri meşru dediğim de, alın teriyle ve dürüstçe yapılmayan her şeydir. Örneğin bir insanın parasını çalmak gayri meşrudur. Ya siz çalışmadan kolayca rahat bir hayata geçiş yapmak için bir insanın ümitlerini çaldıysanız!.. Bu yaptığınızı belki de birçok insan bilmeyecek ama siz hırsız olmamış mı olacaksınız? Bu tür insanlar maalesef günümüzde azımsanmıyacak kadar fazla diye düşünüyorum. İş hava atmaya ya da kendisini beğendirmeye gelince de o kişi ne kadar dürüst olduğunu öyle güzel, yalan cümlelerle ifade eder ki, karşısındaki birçok kişi de buna inanır. Ama en önemlisi de, bu insanlar söyledikleri yalana zamanla kendileri de inanırlar. İşte bunun en bariz örneğini de kısa bir süre önce yapılan KPSS'de gördük. Evet, kimsenin evine girip parasını ya da eşyalarını çalmadılar, ama o sınava giren binlerce gencin ümitlerinin hırsızı oldular, gelecek kaygılarınının daha fazla artmasına neden oldular. Binlerce gencin ahını aldılar! Değer mi, gerçekten düşünmek lazım. Nihayetinde bir araştırmanın sonucuna göre, ortalama düzeydeki insanlar ömürleri boyunca kazandıkları paranın ancak yüzde otuzunu tüketebiliyorlarmış. Yani ne kadar çok kazanırsan kazan midene sığacak kadar yemek yiyebiliyorsun ve kazandığının hiç birini de öteki dünyaya götürme olasılığın yok. Bazen düşünüyorum da, bazı insanlar ne kadar aç gözlü ve her şeye tamah edebiliyorlar. Hiçbir şey o insanları mutlu etmeye yetmiyor, çünkü hep daha fazlasını istiyorlar. Lübnan'ın en zengin adamı Eymen Bistani, Beyrut'u en iyi noktadan gören hakim bir tepede kendisine görkemli bir mezar yaptı, oraya gömülmeyi vasiyet etti. İlahi kader farklı tecelli etti, özel uçağı denize düştü. Milyonlara mal olan aramalar sonunda uçağı bulundu ama cesedine ulaşılamadı... Lord Teshlid İngiltere'nin en zengin adamlarındandı. Zaman zaman devlete bile borç veriyordu. Malikanesinde oldukça büyük ve korunaklı bir odayı servet kasası olarak kullanıyordu. Birgün hazinesine girdi ve yanlışlıkla kapıyı üstüne kapattı. Oda çok özel inşa edildiği için, ne kadar bağırıp çağırdıysa, yardım istediyse de sesini kimseye duyuramadı. Zaman zaman eve gelmediği için, evdekiler arama ihtiyacı hissetmedi. Günler sonra cesedi bulunan Lord, bir şekilde parmağını kesmiş ve kanıyla şu cümleyi yazmıştı: "Dünyanın en zengin insanı, açlıktan ve susuzluktan ölüyor!"... Dünya hayatında mal ve servetin herşeyi çözdüğünü sananlara duyurulur!... İnsanoğlu hayatı boyunca evden çıkar, sonra tekrar döner, ama bir gün çıkar, bir daha da dönmez!...Dürüstlükle ve dürüstçe kalın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

NİYE?

ÖZLEDİM