Kayıtlar

Aralık, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SOL YANIM

Bahçede kalırken akşamları esen poyraz tenimi serinletirken içimde biraz olsun rahatlama hissetmeye başlıyorum. Ama hemen sol yanımı tarifi çok zor,derin bir sızı sarıyor, çünkü sol yanım yok olmuş, kalbimi de sökmüşler. Geceleri rüyamlarımı hep seninle süslüyorum, öpüyorum, sarılıyorum ama yine de rüyamda bile hüngür hüngür ağlamaktan kendimi alamıyorum. Gül kokulum, beni hissediyor musun acaba? Bazen uyanırken de ağladığımı farkettiğim de uyuyormuş gibi yapıyorum, baban anlamasın diye. Baban da anlatmıyor gördüğü rüyaları. İkimiz de rüya olduğunu biliyoruz. Yine de içinde sen olan rüyalar bitmesin istiyoruz da, bitiyor sonunda. Hayat, kendi rolümüzü oynadığımız bir tiyatro sahnesi değil mi? Uyanınca içimdeki bitmeyen sızıyla yine tebessüm ediyorum. Xxx hanım diyor ki: "Sizi çok iyi görüyorum, iyi toparlandınız." Cevap verme ihtiyacı duymuyorum artık. İnsanların yorumlarından, bitmeyen teşhis ve tedavi önerilerin

KEŞKE

Herşey akılcı, bilimsel, sevgiyi esas alan, empatiyi önemseyen iyi bir eğitimle başlar. Eğitimin bazı ilkeleri hiç değiştirilmeden olmazsa olmazlar listesine alınsa. Mesala okullarda "Gönül Dili" zorunlu ders olarak okutulsa. İletişim kurmanın önemi üzerinde durulsa. Kendini ifade etmenin incelikleri öğretilse. Ailenin ve aile olmanın güzelliği ve aynı zamanda olmazsa olmazları bu eğitimin içinde güzel bir anlayışla öncelikle şu andaki yetişkinlere, sonra da geleceğin yetişkinleri olan çocuklarımıza bıktırmadan, incitmeden sevgiyle aktarılabilse. Geçen gün ilgimi çeken bazı haberlere denk geldim. Eşine "Çirkin karı!" diyen adam tazminat ödemeye mahkum edilmiş. Geçen yıllarda da eşine "Sen adam mısın?!" diyen kadın mahkum edilmişti. Güzel kararlar ama, keşke iş buraya kadar gelmeden hallolsa ya... Mesela adamlar bankadaki kadın çalışanın yanında kibarlaştığı kadar eşlerine de aynı inceliği

İNSAN

1980'li yılların başında TRT'de yayınlanan "Kökler" diye bir dizi film vardı. Kunta Kinte adlı bir Afrikalının ülkesinden zorla kaçırılıp köle olarak Amerika'ya getirilmesiyle yaşadığı zorlukları, ötekileştirmeyi ve ırkçılığı konu alan bir diziydi. Neredeyse bütün bölümlerini biraz içim sızlayarak, biraz da göz yaşları içinde, ama büyük bir merakla her hafta izlerdim çocukluğumda. Kendimce insanların ten renklerinden dolayı neden bu kadar eziyete ve aşağılanmaya maruz kaldıklarını anlamaya çalışıyordum. Oysa zamanla bu ötekileştirmenin bütün dünyada tarih boyunca insanların birbirlerine karşı acımasızca bir güç kurma ve sömürme yöntemi olduğunu öğrenecektim. 10 Aralık "Dünya İnsan Hakları Günü" ve bu gün Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 1948 yılında kabul edildi. Çünkü özellikle II. Dünya Savaşının sonunda, bu savaşa katılan Devletler savaş sürecinde özellikle sivil halka yapılan insanlık dışı eziyet, katliam ve davranışlarının yarattığı kötü

ENGEL

Dün akşam "Mücadele" adlı yabancı bir film izledim. Acımasız bir baba tarafından büyütülen Cash, hissettiği saldırganlığı MMA savaşçısı olmaya yönlendirir. Bu alanda başarı yakalayan ve popülerlik elde eden Cash, ikinci oğlu Williams Sendromu ile doğduğunda yeni bir meydan okumayla karşı karşıya kalır. Oğlunun bu engeliyle baş edemeğeceğini anladığı için eşinden boşanır ve böylece engelli oğlu ile sürekli görüşmek zorunda kalmaz. Çünkü bu hastalık hem zihinsel farklılıklara ve tepkilere, hem de bedensel bazı farklılık ya da hastalıklara neden olabiliyor. Hayatımızda karşılaştığımız güçlükler, çıkmazlar bizi bir şekilde dönüştürür, evriliriz. Yaşadığımız zorluklardan iyi sonuçlar çıkarabilirsek bizi daha olgun, anlayışlı bir insana dönüştürür. Eğer gerekli sonuçları çıkartamazsak, tanınamayacak olumsuzluklara ve acımasızlıklara sebep olan bir insana dönüşmemiz de mümkün olabilir. Kendi gerçekliğimizle yüzleşmek ve sonuçta kabullenmek zorunda