BAHAR

Kalbinizle dokunamadığınız,sadece görev tamamlamak için yaptığınız hiç bir iş tam anlamıyla yapılmış sayılmaz. Elbette bu benim düşüncem. Çevremizde neredeyse bir çok kurum ve iş yerinde çalışan kişilerin asabi bir ifadeyle karşısındaki kişiye hizmet ettiğini düşünürsek. Oysa özellikle bazı mesleklerde bazen sadece bilginiz ve emeğinizle değil aynı zamanda kalbinizle de dokunmak zorundasınız. Yüreğinizdeki ışığı çevrenize yansıtmadığınızda hep bir şeyler yarım kalır. Örneğin öğretmenler, sonra doktorlar ve daha bir kaç meslek için bu söylediklerim hiç şaşmaz. Uzun süreden beri, yani dört beş yıldan beri televizyon dizilerini izlemiyordum. Sonra "Bahar" dizisi ile en azından haftada bir gün dizi izlemeye başladım. Geçen sezon yayınlanan bu dizi, yakında yeni bölümleriyle ekranda yerini alacak. Özellikle öğretmenlik ve doktorluk mesleğinin olmazsa olmazı olan yüreği ile hastasını ya da öğrenciyi sarmaladığında istenen sonucun elde edilmesi daha büyük bir olasılık. İşte, izlediğim dizideki doktor Bahar, dokunduğu her hastaya tüm kalbiyle inanarak yaklaşıp tedavi etmeye başladığında ne kadar büyük mucizeler yarattığını gördükçe diziyi daha büyük bir ilgiyle izliyorum. Ayrıca zekası ve azmiyle de kadınların dokundukları her şeyde muhteşem sonuçlarla hem cinslerimize inanılmaz umutlar aşıladığını görüyoruz. Yakın bir zamanda doktor Bahar'ın "ayakları üzerinde duracağına" inanan kadınların rol modeli haline geleceğine inanıyorum. Ayrıca belki de bir çoğumuzun uzun zamandan beri unuttuğu empati kurmayı, samimi davranmayı bizlere yeniden hatırlattı. Aile olmanın güzelliğini, ebeveynliğin de çocuğunun cebine sadece harçlık koyup okula göndermekle bitmeyeceğini gösterdi. Hatta, uzun zamandan beri dizilerde rastlamadığımız katıksız sevginin mucizesini bize tekrar tekrar hatırlattı. Bir toplumun güçlü, medeni ve gelişmiş bir düzeye gelip gelmediğinin göstergesi kadın ve çocuklara verdiği değerde gizlidir. Kadın kendine güvenip, kendi gerçekliği ile yüzleşerek mücadele etmeyi öğrendiği ölçüde başarılı olacaktır. Toplumumuzda öğretmenlik genelde kadınlara uakıştırılan bir meslektir. Sanki doktorluk ta yakın bir zamanda daha çok kadınlara yakıştırılacak gibi düşünüyorum. Toplumumuzun huzurunu sağlayacak önemli etkenlerden biri de "sevgi dili"dir. Sevginin olmadığı toplumlardaki başarılar soluktur, sessizdir, yavandır. Sevgi diliyle kalın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

NİYE?

ÖZLEDİM