Kayıtlar

Ekim, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

OĞLUM

Deniz’in hikayesi bazen sizlerle paylaştığım resim çalışması, bazen yazdığım blog yazısı ya da kurduğum hayallerde vücut bulabiliyor. Dedim ya, bu Deniz’in hikayesi. Sizlere hep bir yerlerden tebessüm ve teşekkür edecek. O kadar nazik bir gençti ki, en ufak bir soru veya destekte teşekkür etmeyi hiç unutmazdı. Oğlum, “Bu kadar ince düşünme” dediğimde sadece tebessüm eder ve  yine bildiği gibi yapardı. Ruhuna işlemişti nezaket. Şimdi de sokak adı için arkadaşlarına, sevenlerine, bize ve tabii ki Belediye Başkanına ışıkların arasından, yukarlardan bir yerden, eminim teşekkür ediyordur.  Oğlumun adı, Belediye Başkanımızın desteği ve arkadaşlarının canı gönülden ricası ile üniversite öğrencilerinin yoğun olduğu bir sokağa verildi. Biz oğlumu çok sevdik elbette, ama herkes de  çok sevdi benim can oğlumu. O melek olduktan sonra dahi bir çok insanı buluşturdu, birleştirdi. Bu dünyada hiç bir şey yok olmuyor, dönüşüyor. Oğlum da ışık oldu yolumuza, bizi aydınlatıyor. Bana bu yazıları yazdırıyo

EVLAT KOKUSU

 Ne zaman evlat acısıyla kavrulan bir anneyi düşünsem, gözyaşlarıma hakim olamam, ve o acıyı tüm benliğimle  hissederim. Her ayın 3’ü geldiğinde, içimde anlatılamaz derin bir sızı olur. Çünkü ben biricik yavrumu, ayın 3’ünde kaybettim. Ama bu defa, bu ayın 10’nunda da içim öyle bir sızladı ki, anlatamam. 10 Ekim Ankara Gar Katliamı.  Evet bir kaç yıl oldu, ama ölüm yarası bir annenin yüreğinde hiç kapanmaz ki. Evlat kokusu da burnumuzun ucundan hiç gitmez. Kaç insanın hayalleri o patlamayla altüst oldu dersiniz? Ya da kaç eve ölüm çığlıkları ile birlikte, cenazelerin son veda geçişleri için hüzün çöktü? Onlarca insan, yüzlerce insan, ansızın hayata veda etti. Hem de yolda yürürken, arkadaşını beklerken, sevdiceğine kavuşmaya çok az kalmışken, az sonra gelecek metroya binmeyi beklerken, bir de bakıyorsunuz yanınızdaki insanlar paramparça olmuş, siz yaralanmışsınız veya bir kolunuzu kaybetmişsiniz. Bu insanların kaç tanesini hatırlıyoruz, kaç kişinin hayat hikayesini biliyoruz? Belki şun

TIBBİYE KARDEŞLİĞİ

               “03 EKİM 2019 “ Sizin için, bu yazdığım tarihin herhangi bir anlamı var mı? Belki içinizden birinin doğum günü, evlilik yıl dönümü, işe başlama tarihi, iki sevgilinin  tanışma tarihi, yeni bir ev alma veya alış tarihiniz olabilir. Peki ben bu tarihi niye yazıyorum?                               Mart ayında yerel seçimler öncesinde, Belediye Başkanımızın seçim vaatleri arasında, Park Projesi de vardı. Biz de oğlumun arkadaşlarıyla, yapılacak olan parklardan birine, oğlumun adının verilebileceğini düşündük. Gençler yerel seçimler öncesinde, sosyal medyadan bu konuda bazı paylaşımlarda bulunmuşlardı. Ancak seçimin yarattığı yoğunlukla, belki yeterince sesimizi duyuramamıştık. O arada gazetecilerden biri, oğlumun arkadaşı Emrecan Türkoğlu’nu Belediye Başkan Yardımcısı ile görüştürdü. Başkan Yardımcısı da : “Sokaklardan birine adını verelim.” diye önerince, Emrecan da bir dilekçe yazarak, bu olayı somut hale getirdi. Bu girişiminde öncelikle arkadaşlarının onayını aldı. Biz d