GÜZEL İNSANLAR

En büyük yoksulluk sevgisizliktir. Sevgi yoksa bir çok şey anlamını yitirir. Biz bu anlamda çok zengin insanlarız. Gitti sevdiğimiz, evimizin bereketi, biricik yavrumuz. Bize çok büyük bir miras bıraktı. Gidişi ile kitap haline getirdiğim anıları basıldı ve oğlumu seven, adını, hastalığını duyan insanlar manen bizi yalnız bırakmadılar. Çünkü bu kitap basılınca tanımayan insanlar oğlumu tanıdı ve bizimle tanıştılar. En son bundan bir ay önce Antalya'da yaşayan bir hanımefendi beni arayıp kitabımdan rica etti ve gönderdim. Kitabımın basımı öncesi okumasını rica ettiğim, sonrasında kitabımın arka kapağına duygularını aktaran çok değerli ve sevdiğim bir yazar olan Sayın Sabriye Cemboluk'la da böylece iletişimimiz daha güçlü hale gelmiş oldu. Bloğumun başında bir başlık var "Hiç Bir Şey Tesadüf Değildir" yazmıştım. İşte o başlık benim bu anlamda haklı olduğumu bir kez daha ifade etti. Dün akşam üzeri Sayın Valimiz Ekrem CANALP ve değerli eşi Doktor Ayten CANALP'in himayelerinde gerçekleşen "Rumeliden Defilesi ve Konseri" vardı. Mükemmel bir etkinlik oldu. İşte o etkinlikte bir aydan beri Edirne'de olan, ancak sağlık sorunlarımız nedeniyle imza gününe bir türlü gidemediğim çok değerli yazarımız Sayın Sabriye Cemboluk da vardı. Program sonunda hem kendisiyle görüşmeyi, hem de eğer varsa imzalı yeni kitabını almayı düşündüm. Program sona erince hocam ve basımevi sahibi birlikte çıkıyorlardı. Hocama seslendim duymadı. Ben de basımevi sahibi Şeref Kurtiş Beyefendiye seslendim. O da hocamla buluşmamızı biraz ilerideki salonda sağladı. Değerli yazarımız son kitabı "Edirne Kırmızısı"nı da bize imzaladı. Biz sohbet ederken Sayın Valimiz de sohbetimize teşrif ettiler ve bu güzel sohbetin sonunda sıra bu anı ölümsüzleştirecek fotoğraf çekimine geldi. Sayın hocamız ayakta durmakta zorlandığı için Sayın Valimiz hemen yere doğru çöktü. O arada Sabriye Cemboluk: "Rica ederim, siz eğilmeyin" dedi. Sayın Valimiz ise: "Olur mu öyle şey, sanatçının önünde diz çökülür." dedi. İşte o an çok duygulandım. Sanata ve sanatçıya verilen önemi iliklerimde hissettim. İyi ki hayatımızda varsınız güzel insanlar. Aynur UYSAL 30 Eylül 2021

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

Sanırım saat gece 12:00, sosyal medyadan bir mesaj geldiğini gördüm. Mesaja baktım, Atatürk Mahallesi Muhtar adayı Yüksel Suçin seçim çalışmalarında yaptıklarını ve seçimi kazandığı taktirde yapacaklarını benimle paylaşmak istediğini yazmış. O arada hemen belirtmek isterim ki, ben başka bir mahalle olan Şükrüpaşa Mahallesinde ikamet ediyorum. Kadınların siyasette yer almasını ve ülke yönetimininin özellikle idari kısmında kadınların var olması gerektiğine canı gönülden inanan biri olduğum için bu görüşmeyi seve seve kabul ettim. Edirnemizde bu yıl yapılacak yerel seçimlerde muhtar adayı kadınların sayısı da oldukça iyi durumda. Belediye Başkanı adaylarımızdan da kadın aday sayısının yoğunluğunu alkışlamak istiyorum. Ülkemize özellikle de Edirnemize yakışan bir tablonun varlığı gerçekten şapka çıkarılacak bir durum. Kadınlarımızın yönetimde söz sahibi olması, siyaset dilini daha naif ve seviyeli bir hale getiriyor. Yüksel Hanım'ın mahalle yönetiminde yer alac
Devamı

NİYE?

Cumhur Deniz’imin düzenli bir hayatı,  yaptığı bir spor aktivitesi vardı. Hem de tutkuyla yaptığı bir spor. Ortaokuldan mezun 👨‍🎓 olduğu yıl yaz tatilinde başlamıştı o çok sevdiği tenis 🎾 e. Hatta Antalya’ya gittiğimiz otelde tenis hocası vardı. Özel ders aldı orada da bir hafta.Tabii dönünce de tatil öncesinde yaptığı gibi tenis kursuna devam etti. Okullar açılınca da tenisi bırakmadı. Deneyimi arttıkça ve büyüdükçe tenis raketlerini yeniledi. Çok güzel tenis ayakkabı ve şortları aldı. Zaman içinde uygun gördüğü tenis turnuvalarına da katılmayı ihmal etmedi. Bir turnuva İçin hocası ve arkadaşları ile birlikte Bursa’ya gitmişlerdi de, çok mutlu dönmüştü. Özellikle üç genç aynı odayı paylaşınca odanın  halinden ve yaptıkları muhabbetlerden büyük keyif almıştı. Oysa biz tenisçileri otogardan yolcu edince ilk uzun süreli ayrılığımız diye epeyce hüzünlenmiştik. Bilemezdik bizi temelli bırakıp sonsuzluğa gideceğini😢😪. Tenis can parçamın vazgeçilmezleri arasında yerini almıştı. Biz de o
Devamı

ÖZLEDİM

Bugün yine yanına geldik. Doğum günün kutlu olsun benim canım. İyi ki sen bizim oğlumuz oldun ve bize anne baba olmayı öğrettin. Şimdi de acı çekmeyi öğreniyoruz hergün yeniden yeniden... Seni çok özledim ve senin yanına gelince de bitmiyor ki bu özlem! Çokk uzun zaman oldu değil mi? Sen de beni özledin mi? Sen tıp fakültesini kazandığında "100. yılda doktor olacak benim oğlum." diye düşünüp ne çok sevinmiştim. Seninle yaşayamadığımız çok şey var. Beyaz önlüğünle diploma aldığını, hasta muayene ettiğini göremedik örneğin. Hani sen eşinle işe giderken çocukları bize bırakacaktınız, sonra akşam işten çıkınca hem çocukları hem de sizin için hazırladığımız yemek tencerelerini kapıdan alıp gidecektiniz? Bana yine "Doktor annesi" diyorlar senin annen olduğum için. Sizin meslekte "Meslek kardeşliği" varmış. Geçen gün bir doktor hanım bu ifadeyi senin annen olduğumu bildiği için kullandı.
Devamı