ÇOCUKLARIMIZ

Bu gün günlerden çocuklar, aslında her gün onların elbette. Onlar gözümüzden sakındığımız, sevdiğimiz, canımız. En büyük önceliklerimizden. Çocuklarımız geleceğimizin teminatı hepinizin bildiği gibi.Onların gözünde bir damla yaş görsek,bizim içimiz yanar. Bu şehir çocuklarına çok ama çok hasasiyet gösteriyor. Edirne Çocuk Hakları Derneği olarak pandemi başladığından beri yapamadığımız toplantımızı nihayet yaptık ve normalleşeceğimizi düşünürek bu heyacanı yaşadık. Bu virüs bizi gerçekten sindirdi ve içimize kapattı. Ama neyseki aşılamada iyi bir düzeye geldiğimiz için toplantımızı gönül rahatlığı ile yapabildik. Benim inancım bu şehir iyi ve yetenekli yöneticileri olduğu için Çocuk Trafik Eğitim Alanına kavuştu. Ayrıca Türkiye'nin ve Balkanların en büyüğü olan Hasan Ali Yücel İnteraktif Çocuk Müzesi gerçekten çok değerli bizim için."Çocuk Dostu Kent"ifadesi Edirnemize ait, neden? Çünkü yöneticilerimiz de dahil çoğunluk bu konuda duyarlı. Başta Sayın Valimiz ve Belediye Başkanımız olmak üzere yöneticilerimizin duyarlı insanlar olduğuna inanıyorum. Ayrıca 11 Ekim "Dünya Kız Çocukları Günü" olduğu için, bu günde Edirne Çocuk Hakları Derneği olarak Sosyal Bilimler Lisesi ile birlikte "Ezber Bozan Hikayeler" adlı bir söyleşide Kardiyoloji Uzmanı Prof.Dr. Gültaç Özbay, Elektronik ve Haberleşme Mühendisi Işıl Güzey ve Gazeteci Gönül Uyanıktır'ı Engelsiz Yaşam Merkezinde ağırladık. Üç değerli insana da güzel sohbetleri için ayrı ayrı teşekkür ederiz. Biz dernek olarak eğer olabilirse gezici bir kütüphane olsun istiyoruz. Haftanın her günü bir köyümüzde duraklasın ve o köyün çocukları kitaplarla buluşsun, okusun istiyoruz. Bu konuda yöneticilerimizin desteklerini esirgemeyeceklerini umuyoruz. Sizler de bizlere ve yarının büyükleri çocuklarımıza daha fazla destek olmak isterseniz üye olabilirsiniz. Üye sayımız arttıkça daha güzel şeyler yapacağız. El verin, çocuklarımıza desteğimiz artsın.Sevgiyle kalın.Aynur UYSAL

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

Sanırım saat gece 12:00, sosyal medyadan bir mesaj geldiğini gördüm. Mesaja baktım, Atatürk Mahallesi Muhtar adayı Yüksel Suçin seçim çalışmalarında yaptıklarını ve seçimi kazandığı taktirde yapacaklarını benimle paylaşmak istediğini yazmış. O arada hemen belirtmek isterim ki, ben başka bir mahalle olan Şükrüpaşa Mahallesinde ikamet ediyorum. Kadınların siyasette yer almasını ve ülke yönetimininin özellikle idari kısmında kadınların var olması gerektiğine canı gönülden inanan biri olduğum için bu görüşmeyi seve seve kabul ettim. Edirnemizde bu yıl yapılacak yerel seçimlerde muhtar adayı kadınların sayısı da oldukça iyi durumda. Belediye Başkanı adaylarımızdan da kadın aday sayısının yoğunluğunu alkışlamak istiyorum. Ülkemize özellikle de Edirnemize yakışan bir tablonun varlığı gerçekten şapka çıkarılacak bir durum. Kadınlarımızın yönetimde söz sahibi olması, siyaset dilini daha naif ve seviyeli bir hale getiriyor. Yüksel Hanım'ın mahalle yönetiminde yer alac
Devamı

NİYE?

Cumhur Deniz’imin düzenli bir hayatı,  yaptığı bir spor aktivitesi vardı. Hem de tutkuyla yaptığı bir spor. Ortaokuldan mezun 👨‍🎓 olduğu yıl yaz tatilinde başlamıştı o çok sevdiği tenis 🎾 e. Hatta Antalya’ya gittiğimiz otelde tenis hocası vardı. Özel ders aldı orada da bir hafta.Tabii dönünce de tatil öncesinde yaptığı gibi tenis kursuna devam etti. Okullar açılınca da tenisi bırakmadı. Deneyimi arttıkça ve büyüdükçe tenis raketlerini yeniledi. Çok güzel tenis ayakkabı ve şortları aldı. Zaman içinde uygun gördüğü tenis turnuvalarına da katılmayı ihmal etmedi. Bir turnuva İçin hocası ve arkadaşları ile birlikte Bursa’ya gitmişlerdi de, çok mutlu dönmüştü. Özellikle üç genç aynı odayı paylaşınca odanın  halinden ve yaptıkları muhabbetlerden büyük keyif almıştı. Oysa biz tenisçileri otogardan yolcu edince ilk uzun süreli ayrılığımız diye epeyce hüzünlenmiştik. Bilemezdik bizi temelli bırakıp sonsuzluğa gideceğini😢😪. Tenis can parçamın vazgeçilmezleri arasında yerini almıştı. Biz de o
Devamı

ÖZLEDİM

Bugün yine yanına geldik. Doğum günün kutlu olsun benim canım. İyi ki sen bizim oğlumuz oldun ve bize anne baba olmayı öğrettin. Şimdi de acı çekmeyi öğreniyoruz hergün yeniden yeniden... Seni çok özledim ve senin yanına gelince de bitmiyor ki bu özlem! Çokk uzun zaman oldu değil mi? Sen de beni özledin mi? Sen tıp fakültesini kazandığında "100. yılda doktor olacak benim oğlum." diye düşünüp ne çok sevinmiştim. Seninle yaşayamadığımız çok şey var. Beyaz önlüğünle diploma aldığını, hasta muayene ettiğini göremedik örneğin. Hani sen eşinle işe giderken çocukları bize bırakacaktınız, sonra akşam işten çıkınca hem çocukları hem de sizin için hazırladığımız yemek tencerelerini kapıdan alıp gidecektiniz? Bana yine "Doktor annesi" diyorlar senin annen olduğum için. Sizin meslekte "Meslek kardeşliği" varmış. Geçen gün bir doktor hanım bu ifadeyi senin annen olduğumu bildiği için kullandı.
Devamı