Kayıtlar

Nisan, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SADECE BAYRAM DEĞİL

Biz Türk Milleti olarak hiçbir şeyi kolay kazanmadık. Ne bu vatan topraklarının bağımsızlığını, ne de Cumhuriyet yönetimini. Bağımsızlığımız için verdiğimiz mücadele kadar Cumhuriyeti kurmak için de çok büyük emekler ve inanç vardır temelinde. Düşünsenize, başlangıçta size inanan bir avuç insan var, ama siz bütün vatanın tam bağımsızlığı için bu mücadeleyi veriyorsunuz. Kolay değil Mustafa Kemal Atatürk olmak ve 103 yıl geçse de bu ulusun kalbinde yaşamak. Türk Milleti O'nu unutmadıysa ve bundan sonrada unutmayacaksa, yaktığı bağımsızlık meşalesini elinde tutuyorsa, laik, demokratik, bağımsız bir yönetimi savunuyorsa, bu ulusun O'na olan inancındandır. 23 Nisan yalnızca bir bayram değildir. 23 Nisan bilimsel eğitimin esas alınmasıdır, çocukların okullara gidip bilimin ışığında güler yüzle geleceğe güvenle bakmasıdır, Türk kadınınn ekonomik bağımsızlığı, seçim sandığında rahatça oy kullanabilmesidir, seçimlerde kadınların da milletvekili olmasıdı

İYİYİZ

Bizim ülkenin insanları gerçekten bazen, bazı konularda çok iyi niyetli, ya da bazı söylemlerinden vazgeçmeye niyeti yok. Hasta birine nasılsın diye sorduğunuzda, alacağınız cevap muhtemelen iyiyim olacaktır. Bir de toplum olarak bizde bir alışkanlık var. Birisiyle telefonla ya da yüz yüze konuştuğumuzda sanırım ilk cümlemiz ve aynı zamanda ilk sorumuz nasılsın oluyor. Tabii tahmin edeceğiniz gibi alacağınız cevap da iyiyim olacak. Yani varolan koşullarımızı en azından ilk anda kamufle etmeye çalışıyoruz ya da saklıyoruz. Neden? Karşımızdaki kişiyi üzmemek adına, ya da ağız alışkanlığı, kibarlık, ne derseniz... Dünyanın en saygın araştırma şirketi Gallup'a göre dünyada mutluluk sıralamasında 74.üncü sırada bir ülkeyiz. TÜİK'in memnuniyet araştırmasına(2022) göre de Türkiye'de her iki kişiden biri mutsuz, hatta çok mutsuz, ama bunu karşısındaki kişiye söylememekte çok kararlı. Örneğin kendi oğlumdan biliyorum. Kemoterap

ANNE BİZ KİMDEN KAÇIYORDUK?..

Biz kimden kaçabiliriz? Düşmanımızdan, suç işlemişsek polisten, vergi memurundan, kötü anılarımızdan,borç aldığımız kişiden diye seçenekleri çoğaltabiliriz değil mi? Ya kendi gerçekliğimizden kaçıyorsak!... "İnsanın kaçamıyacağı en büyük otorite kendi vicdanıdır" der Doğan Cüceloğlu. Bir insana değer vermek, özen göstermek, onun kıymetini bilmek te bir kültürdür. Ötekileştirmeden, insan olduğu için sevmek gerek. Sevgi, bu dünyada oksijenden sonra en büyük bileşendir. Toplumsal iki yüzlülük diye bir şey olduğuna inanıyorum. Yani çevresindeki insanların tepkisini çekmemek, hatta beğeni toplamak için bazen tribünlere oynar insanoğlu. Olmadığı gibi davranır. 1535'te bir Osmanlı padişahı küpe takabilir, ama bugün ülkemizin özellikle bazı şehirlerinde hiçbir erkek buna cesaret edemez. Eğer öyle olmasa bu kadar sorunlar yumağı olur muydu bu toplumda? Bir kadın evlilik dışı çocuk yaparsa, başta kendi ailesi olmak üzere he

AKDENİZ’İN ÇİZMESİ

Güzel sanatlar ve edebiyat insanın ruhunu iyileştiriyor, şifalandırıyor adeta. Floransa sokaklarında tuvali ve fırçası ile kendini, çevresini ya da duygularını aktarmaya çalışan sanatçıları gördükçe buna daha çok inandım. Sanatla olumsuz düşüncelerinizi elemine edip, ruhunuzu tuvale yansıtmak... İtalya'da sokaklarda başı boş gezen sokak canları yok, hepsi sahipli. Üstelik sokaklarda hiç kediye rastlayamıyorsunuz. Rehberimiz İtalyan vatandaşı bir Türk. Soruyorum, sokaklarda neden hiç kedi göremedik diye. Diyor ki: "Burada evcil hayvanların neredeyse tamamına yakını sahipli. Sahipsizler için de öyle güzel barınaklar yapılmış ki, beş yıldızlı otel konforunda." Neredeyse her ailenin bir köpeği var. Bir de hava kirliliğine neden olabilecek her türlü olumsuzluğa engel olunmuş. Tertemiz bir havayı soluyorsunuz. İtalyanlar cana yakın insanlar ve ırkçılık neredeyse hiç yok. 2007 yılından bu yana, yani onaltı yılda kır