Kayıtlar

Ağustos, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİR SABAH

Kötü gününüzde insanların yanınızda olması çok önemli elbette, ama asıl iyi gününüzde de sizinle mutlu olup, gülebilen insanlar daha çok değerli. Yani mutluluğunuza ortak olabilecek gerçek dostlara ihtiyacımız var. Acılarımızda insanlar bize destek oluyorlar, ama tamamının dostça ve içten olup olmadığını tam bilemeyiz. Belki acıdıkları için belki kendileri de aynı şeyi yaşamasınlar diye o olumsuzluğu kendilerinden uzaklaştırmak adına da yardım edebiliyorlar. Değerler nesilden nesile aktarılır. Başkalarının mutluluğuna da isteyerek ve severek ortak olmak önemli. Çocuklarımıza hangi değerleri öğretiyoruz ve başkalarına kazanmaları için ne kadar ilham veriyoruz? Çoğumuz, onları güçlendirmeye yardımcı olmak yerine, insanların zayıflıklarından yararlanıyoruz. Bugün birçok insan bir başkasının başarısından ve mutluluğundan neredeyse rahatsız oluyor, kıskançlık krizlerine giriyor. Kenyalı koşucu Abel Mutai bitiş çizgisine sadece birkaç metre uzak

ŞİMDİ ?

Ülkemizde özellikle son yirmi yıldan beri sürekli yeni üniversiteler açıldı. Vakıf, özel ve Devlet üniversitesi sayısında inanılmaz bir artış oldu. Bu durum da bir çok sorunu beraberinde getirdi. Eğitimin kalitesinden tutun, barınma ve sonrasında iş bulma da dahil kocaman sorunlar yumağı oluştu. Ama bu yazımda sadece bir konudan söz etmeyi tercih edeceğim. Üniversite yerleştirme sonuçları açıklandı. Bazı aile ve gençlerde büyük mutluluk yaşanırken, bazı aile ve gençlerde ise kazanmalarına rağmen moral bozukluğu görüldü. Eğer genç, şehir dışında bir üniversiteyi kazanmışsa, aile öncelikle kayıt, sonrasında barınma sorununu çözmek için harekete geçer. Herkese üniversitenin yurdu çıkmaz. Çünkü 2019-2020 eğitim yılından bu yana devlet yurtlarının kapasitesinde azalma söz konusu. Aile bu defa kiralık ve bütçeye uygun bir ev ya da özel yurt aramaya başlar. Şanslılarsa biraz daha uygun fiyata özel yurt veya kiralık ev bulurlar. Bu yıl İsta

ACI

Bazı tarihler kimi insanlar için hiç bir şey ifade etmezken, bazı insanlar içinse çok şey ifade edebilir ve buna bağlı olarak yüzünde gülücükler açar, ya da gözyaşlarına boğulabilir. Toplumlar da öyledir. Nasıl bizim Cumhuriyetimizin ilan tarihi bize çok şey ifade ederken, bir başka ulus için bu tarih hiçbir şeydir. Örneğin 1944 yılının II. Dünya Savaşının yaşandığı yıllardan biri olduğunu biliriz, ama 2 Ağustos 1944'ün daha özel bir anlamı olabileceğinden çoğunluğumuzun belki de haberi yoktur veya süreç içerisinde yeterince dillendirilmemiştir. Linz Avusturya'nın üçüncü büyük kentidir. Bu kent Hitlerin doğup büyüdüğü şehirdir. Hitlerin annesi Yahudidir ve babasını kendisi dahil kimse bilmemektedir. Hitler ressam olmak ister ve girdiği yetenek sınavında başarısız olunca, yoksul bir aileden geldiği için asker olmaya karar verir. O arada unutmadan hemen eklemek isterim ki resim sınav jürisindeki üç kişi de Yahudidir.

DÜRÜSTLÜK MÜ ?

İyi koşullarda ve maddi açıdan rahat bir hayatı sanırım her insan ister, hakkıdır da. Ancak bu hayatı elde edebilmek için iyi bir eğitim veya çok fazla çalışmak gerekir. Ya da daha kolay bir çözüm elde etmek isteyen kişi de gayri meşru yollara baş vurabilir. Gayri meşru dediğim de, alın teriyle ve dürüstçe yapılmayan her şeydir. Örneğin bir insanın parasını çalmak gayri meşrudur. Ya siz çalışmadan kolayca rahat bir hayata geçiş yapmak için bir insanın ümitlerini çaldıysanız!.. Bu yaptığınızı belki de birçok insan bilmeyecek ama siz hırsız olmamış mı olacaksınız? Bu tür insanlar maalesef günümüzde azımsanmıyacak kadar fazla diye düşünüyorum. İş hava atmaya ya da kendisini beğendirmeye gelince de o kişi ne kadar dürüst olduğunu öyle güzel, yalan cümlelerle ifade eder ki, karşısındaki birçok kişi de buna inanır. Ama en önemlisi de, bu insanlar söyledikleri yalana zamanla kendileri de inanırlar. İşte bunun en bariz örneğini de kısa bir süre ö

BİR YUDUM

Biz bahçeye giderken yoldaki sokak canlarına bir şeyler alırız. Yemelerini görmek hem onları hem de bizi gerçekten mutlu eder. Derken, bahçemizin olduğu yerdeki bazı canların da aç olduğunu farkettik ve onları da beslemeye başladık. Zamanla aramızda öyle güzel iletişim oldu ki. Bizim arabanın sesini duydukları gibi hemen bahçenin önüne gelirler ve eğer bahçe kapısı açıksa içeriye kadar girer, bizimle oyun oynamaya başlarlar. Biz bu hayvanları sahipsiz sanıyorduk, ama başka bir bahçe sahibine aitmiş. Ancak bahçenin sahibi iş yoğunluğundan dolayı pek gelemediği için onları serbest bırakmış. Özellikle biri ile aramızda öyle güzel bir iletişim oldu ki. Kendisini sevdirmeden verdiğimiz mamayı bile yememeğe başladı. Köpekler gerçekten çok güzel canlılar ve sevildiklerini öyle iyi hissediyorlar ki, devamında karşıya da hisettiriyorlar. Ayrıca seven kişiye de o kadar sadakatla bağlanıyorlar ki, tanımlayacak sözcük bulamıyorum. Sevilmenin farkına