ÇILDIRDIK MI?

Maddi açıdan iyi durumda olmak, hatta zengin olmak elbette iyi bir şey diye düşünürüz bir çoğumuz. Ama önemli olan, paranın nasıl kontrol edildiği. Para mı size hükmediyor, yoksa siz mi paraya? Paranın amaç değil araç olduğunu, insanlık, dürüstlük, iyilik gibi düşünce ve davranışların yanında parayı doğru kullanmanın da bu değerler kadar önemli olduğunu bilmek durumundayız. Maalesef günümüzde bir çok insan için para amaç haline dönüştü, öyle bir şey ki, önceliklerimiz değişti. 1980 yapımı "Tanrılar Çıldırmış Olmalı" filmi 60 milyon dolar hasılat yapmıştı. Başrolde oynayan N Xau, ilk filmde sadece 300 dolar kazandı. 36 yaşında ilk kez para ile karşılaşmıştı. Harcamayı bilmiyordu. Maddi şeylere değer vermeyen bir kültürden geldiği için, kazandığı parayı ailesine suyu ve elektriği bulunan bir tuğla ev inşa etmek için kullanmış olmasına rağmen, gelirini yönetecek becerisi yoktu. N Xau 1989’da çevrilen ikinci filmde 80.000 dolar kazandı. Hızlı bir şekilde parayı ve kapitalist hayatı öğrendi. Ardından gelen şöhretle bütün dünyayı dolaştı ve başka filmlerde oynadı. Amerika’ya, Paris’e, Japonya’ya gitti. Beyaz adamın kullandığı bir figür haline geldi. Alkol ve sigara bağımlısı oldu. Nihayetinde parası tükenince 1997’den sonra eşi, dört kızı ve iki oğlu ile Kalahari çölüne geri döndü. Onlarca kez izleyip güldüğümüz filmin bu başrol oyuncusunun esasen hüzünlü bir öyküsü vardı. Aslında bu onun suçu değildi. Ülkemizde de bazen şans oyunlarından büyük ikramiye kazananlardan benzer akıbeti yaşayanları duyabiliyoruz. İnsan hayatında bir arada göremeyeceği paraları bir anda kazanınca, paranın tutsağı haline geliveriyor. Parayı yöneteceğine para onu yönetiyor. Bu şekilde bilinçsizce harcanan paralar kısa sürede bitince, geriye büyük bir hüsran kalıyor. Hayatın genelinde de durum aşağı yukarı böyledir maalesef. Kendi yarattığımız kağıtların tutsağı olduk. Önceleri para araçtı, sonra amaç oldu. Ama gerçek dostluk, arkadaşlık, yardımlaşma, paylaşma, sevgi ve saygı gibi kavramların sanki içi boşaltıldı, her şey biraz daha yapay hale geldi. Kısacası, bizi biz yapan yani insani değerlerden uzaklaştık. Para, hayatımızı sürdürebilmemiz için elbette çok önemli bir "araç". Ama hayatın bütününü değil! Düşünsenize, elinizde iki ekmekle fırından çıktınız eve doğru yürüyorsunuz. O sırada aç bir kedi ya da köpek peşinize takıldı ve size aç olduğunu hissettiriyor. Ekmeğin bir parçasını kopartıp bu can dostlarımızdan biriyle paylaştığınızda ve bir de başını okşadığınuzda, hayvanın size karşı hissedeceği sadakatin maddi bir karşılığı var mıdır? Öldüğümüzde, sağlığımızda edindiğimiz hiçbir şeyimizi yanımızda götüremiyoruz. N Xau (filmin baş rol oyuncusu) maddiyatın olmadığı, sadece yaşam savaşının verildiği bir coğrafyanın insanıydı. Kapitalist düzen, para ve diğer zevklerle tanıştırılmıştı ve belki de tanrılar çıldırmış olmalıydı. Sevgi ve iyilikle kalın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

NİYE?

ÖZLEDİM