GENÇLER

Son dönemde yaşadığımız sorun, sıkıntı ve belirsizlikleri belirginleştirmek, sorunları kendi insiyatif ya da anlayışlarıyla çözüm üretme görevini -belki farkındayız veya değiliz- ancak gençlerin alabileceğini, hatta aldığını düşünüyorum. Özellikle son dönemde yaşadığımız deprem felaketinde arama kurtarma çalışmalarında ve depremzedelere yardım konusunda gençlerin nasıl sorumluluk alarak başarılı bir yardımlaşma ve dayanışma ile ellerinden gelen bütün çabayı sarfettiklerine de tanıklık etmiş olduk. Bir şeyi de daha iyi gözlemleme fırsatımız oldu. Bizim gibi düşünmeseler de, biz yetişkinlerden daha aktif ve pratik çözümlerle sorunları ortadan kaldırmak için bütün enerjilerini ortaya koydular. Dolayısıyla bizlerin gençlere bakış açımızı değiştirmemiz gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. KONDA bulgularına göre her 100 gençten 81'i herhangi bir siyasi partiye üye değil ve olmak da istemiyor. Her 100 gençten 78’i hiçbir sivil toplum örgütüne (STK) üye ya da gönüllü değil. Her 100 gencin 25’i neden göstermeden, 25’i zamansızlık nedeniyle, 12’si güven duymadığı için, 11’i de ilgi duymadığı için sivil toplum faaliyetlerinden uzak duruyor. Güven eksikliği STK’lara duyulan güvensizlikten çok, devletin STK’lara ve STK’lara katılanlara uyguladığı belirtilen baskıya dair algılardan besleniyor. İkinci neden ise, STK’ları “işlevsiz” bulmaları. Gençlerin yüzde 90’ı son 3 ay içinde herhangi bir sivil toplum örgütünün faaliyetine, etkinliğine veya toplantısına katılmamışlar. Öte yandan her 100 gençten 19’u bireysel olarak Twitter hashtag kampanyasına, 12’si imza kampanyasına katılmış, 16’sı bir yardım kampanyasına bağış yapmış. Gençlerin siyaset olarak gördükleriyle geleneksel siyaset tanımı farklı. Geleneksel siyasetteki ideoloji, örgüt, parti, lider, hiyerarşi gibi bir dizi karakterler onlara yabancı. Onlar için siyaset, hayatın her alanında daha esnek, kıvrak, hiyerarşisiz, formu-etkinliği-katılımı esnek yapılar içinde mücadele etmek. Geleneksel siyasetin unsurlarından bakarak “apolitik” sandığımız gençler, belki de bizlerden daha “politik” tutum ve davranış gösteriyorlar. Kocaman kocaman tabelaları olan örgütlenmeler biçiminde değil, yerel ve dağınık mikro ağlar biçiminde hareket ettikleri için, politika anlayışlarını farketmiyor olabiliriz. Ama onlar ülke sorunlarına bizden daha duyarlılar. Türkiye Cumhuriyeti'nin yarını onlara emanet. Kuşak farkı nedeniyle gençler gibi düşünemesek de karamsar olmayın. Yarınımız güvende, rahat olun. Sevgiyle kalın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEL HANIM

NİYE?

ÖZLEDİM